Kayıtlar

Buyuk Insan

Resim
DOWNLOAD

Newman “Yaratıcı Sıçramalar” kitabından izlenimler.

Bir metin ormanı bu. “Sembol, sembol, her yerde semboller var, manzarayı kapatıyorlar, aklımı çiziyorlar”. Günde 24 saat, haftada yedi gün karmaşa var. Dünya servetinin üçte birinden fazlasının-markalar halinde- insanların akıllarında bulunduğunu biliyor muydunuz?! Şirketlerin geleneksel işletme değeri, milyonlarca müşterilerinin algılamalarına göre cüzi kalıyor. (örneğin; Ford, jaguar markasını satın aldığında tahmini fiziksel varlıkları toplam değerinin sadece %16 sı idi). Reklamcılıkla ilgili belki de en çok alıntılanan ama en az gözlemlenen gerçek, günbegün herbirimizin 1600 ila 3000 arası reklam ve ticari mesajajın talihsiz hedefi oluşumuzdur. Dünyadaki basılı bilgi miktarının her dört yılda bir katlandığı, yakında bunun iki yıla düşeceği belirtiliyor. Bize vadedilen kağıtsız topluma ne oldu? Araştırmacılara göre e-postanın kendisi, kağıt tüketimini yaklışık %40 arttırdı. Google dünyada en sevilen medya şirketi, beş yıl önce yoktular ama bugün yılda elli milyar talebi işleme alıy

İlişkilerde İklim Yapaylığı...

Kadın erkek ilişkileri beklentilerin üzerine kurulu olmanın kurbanı olma yolunda gidiyor. İki farklı dünya, iki farklı yürek ve farklı coğrafyalardan gelip, yola çıkanların aralarındaki beklenti sınırlarını kaldırmalıdırlar. Çünkü coğrafyalarda iklimler farklı yaşanır.ve kendine özgü örtüsü vardır. Bu örtü her zaman başka örtüleri kuşatmayı amaçlar. Kendine benzetme, kendi istediği gibi olmaya zorlama, kendinden taviz vermeden kendini kabullendirme uğraşı verir. Kadın sessizce, erkek doğrudan saltanat peşinden koşar. Tahtı ortak paylaşmak iki tarafın akılına gelmez. Coğrafi iklimlerin uyumu da böyle sürekli bozulur. İlişkileri bekleyen en tehlikeli şey beklentilerdir. Beklentiler ilişkilerdeki saygıyı, hoşgörüyü ve erdemi öldürür. Ayrıca, beklenti tek taraflı bir sözcüktür. Kadının ya da erkeğin istediğini yaptırma isteğinin yüzeye çıkmasıdır. Beklenti, menfaat renginin koyulaşmasıdır. Beklenti, karşı tarafı önemsememedir. Beklenti, tek tarafın kendini merkeze almasıdır. Beklenti, payl

Kriz yılının (2009) 10 trendi...

İşte yeni trendler.. Çekirdek, kuruyemiş ve çay satışları patladı, lüks restoranların ciroları geriledi. Evler giderek en popüler eğlence mekanı haline geliyor. Vatan’dan Özlem Ermiş Beyhan’ın haberine göre, “Çok zor geçecek” denilen 2009 yılında kimin neye neden para harcadığına dair çok önemli ipuçları içeren bir araştırma yaptı. İşte bu araştırmaya göre bu yıl satış yapmak isteyenlerin bilmesi gereken 10 trend. Global krizin ne zaman biteceği tartışılıyor ancak üzerinde anlaşılan bir şey var: “Bu yıl çok zor geçecek”. Artık sorun fiyat değil o fiyata değip değmeyeceği - Resesyon döneminde tüketici için her bir kuruşun önemi var. Onun için ne kadar ucuz olursa olsun ürünün o bedele değmesi önemli olacak. RESESYONA UYGUN YAŞAM TARZI Global kriz insanların yaşam tarzında önemli değişikliklere neden oldu. Harcamalar kısıldı, alışverişe daha az gidilir oldu. Bazıları artık çok değil kaliteli ama az alıyor, bazıları ise kendi kaynaklarına yöneliyor. - Gıdada kuponla indirim, özel indiriml

Погледни ме в очите,и кажи че ме обичаш!..

İş Hayatı İşler Hayatı...

Hayatımızdaki en önemli şeylerden biri de kuşkusuz iş hayatımız..Öyle olmasa; özel günlerimizi, sevdiklerimizi hatta çok zorlandığımızda sağlığımızı bile feda eder miydik? Ne uğruna nelerden vazgeçiyoruz. Hayatımızı kazanmak adına hayatımızı yaşamaktan, sevdiğimiz şeyleri yapabilmek adına sevdiğimiz şeylerle ilgilenecek zamanımızdan, sevdiğimiz insanlara ayıracak anlarımızdan, kendimiz için yine kendimizden vazgeçiyoruz. Her seçim bir ceza!.... Oysa uğruna vazgeçtiğimiz andadır hayatımız, uğruna vazgeçtiğimiz yerdedir kalp atışımız, uğruna vazgeçtiğimiz insanda kalır aklımız, vazgeçemediklerimizdir hayatımız. Ne yazık ki çalışmak zorundayız. Kimimiz için işlerimiz kaçışlarımız, kimimiz için hayallerimize karşı duran duvarlarımız, kimimiz için sığınağımız, kimimize göre dayanağımız, kimimiz şevkle kimimiz ise erken emeklilik ümidi ile devam ediyoruz . Oysa geçip gidiyor ,ardına bile bakmıyor hayat.Hep kaçırdığımız yerde yetişiriz sandığımız ve bir daha geri gelmeyecek her şey, olanca ya

Hantal Şirket - Dinamik Şirket

ABD’de patlak veren ve halen sürmekte olan krizin etkileri dalga dalga dünyanın her tarafına yayılırken ülkemizde de ‘Hamdolsun!’ önlemler alınmaya başlandı… Esasen derdim krize çare üretmek değil. İşin uzmanı hiç değilim. Ama aşağıda soracağım soruya vereceğimiz yanıtta bazı ipuçları yakalanabilir. Bu tür krizlerde gemisini sağ salim limana ulaştıran şirketlerin yapısı nasıldır? *** Ticaret dünyasında ‘hantal’ ve ‘dinamik’ sözcükleri her büyüklükteki şirket için kullanılır. Dev şirketler iç işleyişleri, karar mekanizmaları yönünden bürokrasi batağının içinde bocalar dururlar. Bu tür şirketlere hantal şirketler denir. Aynı iş kolunda faaliyet yapan küçük şirketlerse, bu dev şirketlere her fırsatta saldırıp, pazardan pay kapmaya çalışırlar. Bunların karar mekanizmaları ise çok basittir. Çok hızlı hareket yeteneğine sahiptirler. Bir gün sonrası onlar için önemlidir. Bir şirket ne denli büyürse büyüsün, ilk işe başladığı günlerin dinamik yapısını zamanla yitirir, hantallaştığının farkına