Arastiriyorum

Yurdum insanı her işi Allah'a havale edip, kendisine bahşedilmiş beyni kullanmamaya kararlı bir tutum izliyor. Bu hafta Ankara'da taksiye binmem icap etti. Annem rahat etsin diye onu arkaya oturtup, öne geçtim ve otomatik olarak emniyet kemerine elimi attım. Taksici kolunu dayamak için devasa büyüklükte metal kapaklı yanar döner bir kolluk taktırdığı için emniyet kemerinin kilit mekanizmasını söktürtmüş. İyi mi? Güya emniyet kemeri takmak bir zorunluluk. Bulabilirsen takarsın... Zaten arka koltuktakileri de bir şekilde ya koltuğun ya da koltuk kılıfının altına tıkıştırdıkları için kullanma imkanı olmuyor.1974 yılında ilk arabamızı aldığımızda rahmetli babam, Almanya'dan emniyet kemeri getirtip, arabaya taktırtmıştı. O zamanlar Türkiye'de ön koltukta dahi emniyet kemeri bir yasal zorunluluk değildi. 7 yaşımdan beri emniyet kemeri taktığım için, onu takmak bende bir reflekstir. Takmamam sözkonusu bile değil. Bugün 20 dakikalık taksi yolculuğu boyunca emniyet kemerim olmad

Taksim meydanında polis kuş uçurtmazken, meydana gitmek isteyen gruplara da tazyikli su ve gaz bombası kullanarak engel olundu. Taksim medyanında polis çok geniş güvenlik önlemi alarak kimseyi bariyerlerle çevirdiği alana yaklaştırmadı. Taksim Meydanı'nda İstiklal Caddesi'ni kullanarak ilerlemek isteyen gruplara polis panzerlerle tazyikli su sıkarak ve gaz bombası kullanarak müdahele ediyor. Ara sokaklara barikatlar kuran polis, protestocuların Taksim'e ilerlemesine izin vermiyor. Meydana farklı noktalardan TKP'li 300 kişilik bir grup çıkmak istedi ancak Taksim meydanı girişinde önü kesilen grubun meydana ulaşmasına izin verilmedi. Yolun kenarında çevreleri polislerce sarılan grup 'İşçi düşmanı AKP' şeklinde sloganlar attıktan sonra dağıldı. Bayrak açıp dağılmakta direnen bir kaç kişi ise polis tarafından gözaltına alındı. Taksim'e doğru yürümek isteyen yaklaşık 50 kişilik göstericiye polis Dolapdere'de müdahale etti. Gaz bombalı ve tazyikli sulu müdahal

Türkiye’nin nicedir 10 yıl sonra AB’deyiz sözleri artık yeni nesiller için de tanıdık olacak. Avrupa Birliği genişlemeden sorumlu komiser Oli Rehn 10-15 yıl içerisinde Türkiye’nin AB’ye üye olduğunu beklediğini söylemiş. Bu sözler ne kadar tanıdık öyle değil mi? Biz de bu sözlerle büyüdük… Şimdi yeni yeni kendini bilmeye başlayanlar da… Türkiye’nin AB süreci gerçekten de göz yaşartıcı bir süratle ilerliyor. En son 2015 olan tam üyelik hedefi, bu süre de faize tabi olduğundan şimdi 2018 en erken olacak şekilde modifiye edildi. Tıpkı daha önce de olduğu gibi. Bizim AB sürecimiz “toplama arabalar gibi”… Yamama, yapıştırma modeliyle Türkiye’yi AB’ye sokmaya çalışan hükümetler, ilk etapta bu heyecan ile halkı oyalayıp güzelce koltuklarına yerleşince, AB sürecinin kolay bir süreç olmadığına ikna oluyorlar ve süreç bir anda durma noktasına geliveriyor. Nedense bu hep sonradan anlaşılıyor. Zaten Türkiye içerisinde de her daim AB karşıtı ve biz bize yeteriz anlayışında geniş bir taban olduğunda

Yapay zeka kullanılarak tasarlanmış Türkiye’nin düşünebilen ve öğrenebilen ilk internet sitesi PROVOKATOR.COM ’u üç günde 2000 kişi ziyaret etti. PROVOKATÖR’ün ileri yazılım teknikleri kullanarak tasarladığı ve programladığı yüksek zekalı internet sitesini ziyaret edenler arasında profesyonel yöneticiler, iletişim fakültesi öğrencileri, reklam yaratıcıları ve farklı ilgi gruplarından kişiler bulunuyor. PROVOKATÖR’ün “LAB” adını verdiği bu özel sistem, ajansın kurucuları, yapısı, vizyonu, misyonu, reklam felsefesi, yaratıcı ekibi, sektörel üyelikleri, akademik çalışmaları, müşterileri ya da işleri hakkında bilgi almak isteyen ziyaretçilere yanıtlar veriyor. Şirket bilgileri, pazarlama ve reklam üzerine aydınlatıcı yorumlar ve keyif verici günlük konuşmalarla tamamlanıyor. LAB öğrenen bir sistem olduğu için, yapay zekanın kapasitesi her geçen gün genişliyor.

Özellikle bilişim sektöründe hayatınızı değiştirecek 62 öneri. Genel olarak kendi deneyim ve gözlemlerimden derledim. Öneriler dört ana konuyu içeriyor "Kişisel Gelişim", "Zamanı Verimli Kullanma", "Proje Geliştirme" ve "İş Hayatı". Kendinizi Geliştirin ... Kitap okuyun, Silahınızı tanıyın , Kısayolları öğrenin, Bilmediğinizi bilin, anlayın ve itiraf edin, Paranın alabileceği en iyi sistemi, en iyi monitörü, en iyi klavyeyi, mouse' u, masayı ve sandalyeyi alın. Eğer hayatınızın %50' sini bu ekran karşısında geçirecekseniz bunu hakediyorsunuz demektir, Bir konuyu biliyorsunuz diye o konuda dinozor olmayın, yeni konulara vakti gelince kendinizi adapte edin, Bir blog tutun, sadece kendinize özel olabilir ama bir blog tutun, Ne istediğinizi bilin, Ne yaptığınızı ve hayatınızı düzenli olarak sorgulayın, işleri akışına bırakmayın, Seçeneklerinizi bilin, Kovalayan Yakalar, Başkalarının sizi hayallerinizden vazgeçirmesine izin vermeyin, Yeni tekn

Yakında Türkiye’nin ilk drug-store’ları, ESOM’larla tanışacağız. Bu işin mimarları Prof. Dr Osman Müftüoğlu, Ali Sabancı ve Emine Kamışlı. Şevket Sabancı tarafından kurulan, şemsiyesi altında Pegasus Havayolları, Medline, City Farm gibi markalar olan Esas Holding’in ’ES’i ile Prof. Dr. Osman Müftüoğlu’nun ’OM’u markanın adını oluşturdu. ESOM adı altında kurulacak olan mağazalarda sağlık görevlilerinin danışmanlığı eşliğinde organik gıdalar, organik kozmetik ürünleri, diyet gıdalar, minik estetik aletleri, rahatlatıcı masaj ürünleri, vitaminler, organik tekstil ürünleri, bitki çayları, mumlar satılacak. City Farm kapanıyorEsas Holding çatısı altında olan organik gıdaların satıldığı City Farm’lar ise kapanıyor. 10 City Farm mağazasından yalnızca İstinye Park’taki açık kalacak. Bu arada City Farm markası marketlerde satılmaya devam edecek ve diğer City Farm mağazaları ESOM’lara dönüşecek. Nisan ayında 3 ESOM mağazası açılacak. Ortaklar, iki yıl içinde 100 mağazaya ulaşmayı hedefliyor. Esa