Steve Wolever’dan Satış Teknikleriyle Rekabetçi Bir Üstünlük Elde Etmenin İp Uçları

İMİ Conferences tarafından 26-27 Eylül 2007 tarihlerinde Lütfi Kırdar Rumeli Salonun’da gerçekleşecek, 3. Çağrı Merkezi Konferans & Fuarı, konusunda uzman birçok ismi biraraya getiriyor. Konferansın ikinci günü, Signature Worldwide Başkanı ve CEO'su Steve Wolever,çağrı merkezi sektöründe telefonda satış teknikleriyle rekabetçi bir üstünlük yakalamanın ip uçlarını paylaşacak.IMI Conferences tarafından düzenlenen 3. Çağrı Merkezi Konferansı ve Fuarı 26 – 28 Eylül 2007 tarihleri arasında Lütfi Kırdar Rumeli Salonu'nda gerçekleştirilecek. Çağrı merkezi sektörüne yönelik, müşteri memnuniyeti ve müşteri sadakati sağlamanın bir adım ötesine geçerek, kalite ve büyüklüğün optimizasyonu, yaşam döngüsünün yönetimi, çağrı merkezinin içerisinde bir kültür oluşturulması gibi kavramlar üzerinde durulacak olan Çağrı Merkezi Konferansı'nda bu yıl konferansın ikinci günü Signature Worldwide Başkanı ve CEO'su Steve Wolever da yer alacak.Çağrı Merkezi sektörü ve sektörle ilişkili alanlarda faaliyet gösteren firmaları aynı platformda buluşturan 3. İstanbul Çağrı Merkezi Konferansı & Fuarı’nda Steve Wolever ayrıca, ayrıcalıklı müşteri hizmeti vermek için tasarlanmış özel telefonda satış tekniklerini kullanarak satışların nasıl artacağı ve rekabet üstünlüğü elde edileceğinin yollarını paylaşacak. Wolever aynı zamanda, agentların nasıl işe alınacağı, eğitileceği, motive edileceği ve ödüllendirileceği konularını paylaşacak, bu tekniklerİ birleştiren bir formül sunup, satışların arttırılmasına yardımcı olacak bilgileri paylaşacak.3. İstanbul Çağrı Merkezi Konferansı & Fuarı ve Ödül Töreni’ne ait detaylı bilgiye İMİ CONFERENCES’ın 0216 575 59 42 no’lu telefon numarasından ya da www.istanbulcallcenterexpo.com adresinden ulaşılabilir.Steve Wolever Hakkında :Steve Wolever Kasım 1991'de Signature Worldwide'da yönetici olarak çalışmak üzere şirketin kurucusu ve başkanı Don Farrell ile el sıkıştı. Wolever Yönetici ve CEO oarak şirketin yönetim kurulu üyesidir. Signature Worldwide'ın operasyonlarından sorumludur ve şirketin finansal planlamasını yönetmektedir. Onun yardımları ile Signature senede 80.000 USD'lik bir şirket iken, 2005 yılında 12.000.000 kar sağlamıştır. Signature'a katılmadan önce Wolever hizmet sektöründe Gulf Shores Hotel yönetimi, Columbus Ohio'da bulunan Hilton Inn'in Genel Müdürlüğü ve Macomb Otel AŞ'nin Genel Müdür ve Operasyon Direktörü olarak çalışmıştır. Bu görevinde Wolever iki Holiday Inn kurmuş ve yönetmiş ve Bandag A.Ş.'ye ait genel merkezi inşa etmiştir. Wolever Western Illinois Üniversitesi mezunudur ve Ohio'da 2002 yılında Ernst & Young Yılın İş Adamı Ödülü sahibidir.

Yorumlar

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

“Biz hiç beceremedik Sevmeyi de Terketmeyi de”

Bayıldım bu şarkıya tek kelimeyle.. Öyle çok sevdim ki bağıra bağıra eşlik ediyorum.. Bıkana kadar da dinleyeceğim muhtemelen ama sözler falan içine müthiş çekti beni Sözlerini de eklemek istiyorum ki bir de siz bakın: Ah ne zormuş bitsin demek Hala severken seni Dudaklarını öpmemek Bir yabancı gibi Bilirsin ayrılık konusunda İyi değiliz ikimiz de Bir kıvılcım yeterdi her zaman Koşup geri dönmemize Değmesin ellerimiz Buluşmasın bu gözler Yine erir gideriz Unutulur yeminler Biz hiç beceremedik Sevmeyi de terk etmeyi de Aşk kokan dudakların Karşısında direnmeyi de Biz hiç beceremedik Sevmeyi de terk etmeyi de Aşk dolu mısraların Karşısında direnmeyi de İşte bir kez daha Durup karşında Belki de son defa Soruyorum sana Bitti mi hikayemiz? Bu ne biçim son böyle? Değmez miydi sevgimiz Savaşıp direnmeye? Biz hiç beceremedik Sevmeyi de terk etmeyi de Kendimize sahip çıkıp Dünyayla yüzleşmeyi de Biz hiç beceremedik Sevmeyi de terk etmeyi de Koktuğumuz o gözlerin Karşısında direnmeyi de Bitmesin
Devamı

Özgürlük mü Mutluluk mu ?

Dün arkadaşımla tartıştığımız konu üzerinde birkaç birşey karalayasım geldi yine. Kendimde ve etrafımdaki diğer “genç” insanlarda gördüğüm en büyük yanılgılardan bir tanesi de özgürlük ve mutluluk kavramlarının karıştırılması. İnsanlar özgür olacaklarını düşündükleri kişiler ile veya o yerler ve konumlarda mutlu olacaklarını da düşünüyorlar. Ama işin aslına bakınca özgürlük, her daim genişletilebilir ve gayet göreceli bir durum. Mesela, maaşlı, bordrolu, plaza ortamında, sabah 8 akşam 6 modunda çalışan insanlar için “home office” ve “open office” ortamlı çalışanlar, sürekli yurtdışı gezilerinde bulunanlar, müşterilerden devamlı organizasyon davetiyeleri alanlar, vs. vs. süper özgür çalışanlar olarak görülebiliyor. Ya da insanlar kendi işlerini yaptıkları zaman patron için çalışmaktan çok daha rahat ve özgür olabileceklerini düşünüyorlar. Aslında iş, özgürlükten çok mutlu olmaya bakıyor gibime geliyor. Sonuçta, kendi işini yapmanın sana mutluluk vereceğine inanıyorsan herşey tamam; ama
Devamı