Akaryakıt Paneli’nin ilki yapıldı

Ipsos KMG, Türkiye’de ilk defa bir Akaryakıt Paneli düzenleyerek, akaryakıt tüketicisinin alışveriş alışkanlıklarını incelemeye başladı. Ankara, İstanbul ve İzmiri temsilen yapılan ilk panelin sonucunda elde edilen veriler, 19 Haziran Perşembe günü Beşiktaş Conrad Hotel’de gerçekleştirilen basın toplantısı ile duyuruldu. Panelin sonuçlarına göre 3 ilde binek otomobil sahiplerinin akaryakıt alışveriş sıklığı ayda ortalama 4,4 defa, her alışverişte ortalama 21 litre benzin alınıyor, 51 YTL ödeniyor. Ayda ortalama benzin alım miktarı 93 litre iken benzine harcanan ortalama rakam ise 225 YTL. Akaryakıt toplam harcamalarının yüzde 50’si nakit, yüzde 46’sı kredi kartı ve yüzde 5’i taşıt tanıma ile gerçekleştirilmiş. Kredi kartı genellikle büyük alışverişlerde kullanılıyor.Ipsos KMG’nin yaptığı akaryakıt tüketim panelinin sonuçlarına göre en çok alışveriş yapılan ilk 3 istasyon ise sırasıyla Shell, BP ve Opet. Tüketici sadakatine bakılınca ise Shell birinci sırasıyla takip eden istasyonlar Opet, BP ve PO.

Yorumlar

Adsız dedi ki…
değerli arkadaşlar yaklaşık 30 yıllık esnafım araç sahiplerine anlatamadığım o kadar çok şey varki bunlardan biride yağ konusu bakın beni iyi dinleyin araç sahiplerine sesleniyorum bizler hala ustamızdan gördüklerimiz ile ayakta durmaya çalışmaktayız lütfen artık gözlerimizi açalım okuyalım bazı şeyleri değiştirelim araç sahipleri hem araçlarının tamirini yaptıralım derken aracını hem tamir yerine bazı bilinçsiz ustalara araçlarını bozdurup para vermektedirler yani araçları bizim gibi ustaların mahvettiğini sizlere itiraf ediyorum neden diyeceksiniz bakın anlatayım bizler sıfır araç alırız ama kullnma kılavuzunu açıp okumak aklımıza gelmez evimize buzdolabı çamaşır makinası alırız ama kullanma kılavuzunu açıp okumak aklımıza gelmez bakın araç sahipleri araçlarının üzerine titrerler ama bir yağ konusunda dahi ustasına güvenip o kullanma kılavuzunu açıp okumadığı gibi aracında ne gibi hasarlar yaptığını bilmeden kullanmaya çalışırlarbir tek yağ deyip geçmeyin örneğin yazın 40 derece sıcağında yağ değiştirirler 20/50 yağ koyarlar araçlarına ama kışın 0 ın altına iner hava sıcaklığı yine bakarsınız 20/50 yağ koymaya çalışırlar araçlarına allah aşkına ne yapıyorsunuz biraz düşünün açın kılavuzu okuyun orada fabrikası her şeyi ölçmüş biçmiş en iyisini oraya yazmış birazda artık uyanık olun bazı kardeşlerim yazıyorlar hararet ibresinin 80 i geçmediğini ama bakıyorum ki çoğu araç sahibi hararet saati 90 a geldiği zaman sanki moyor yanacak sanıyorlar kesinlikle hata hararet ibresi daima 90 ını üzerinde olacak rampada 100 e gelebilir amma rampa aşağı sallandığımızda 88 dereceden aşağıya inmeyecek kışın motor yağınızı inceltin boşa yakıt harcamayın her sabah marşa bastığınızda motorunuz rahat dönsün vede ısınıpta motor yağını inceltmeye uğraşmayın ince yağ koyun motorunuza ki paracıklarınız eksozdan çıkmasın bazılarınız beni anlamayacak ne diyor bu hıyar bile diyeceksiniz ama 30 yıllık ustayım mesleğimde iyi araştırmacıyım dilimde tüy bitti anlatmaktan ama hala anlatacağım elimden geldiğince devlet bütçesi eğer bir evde boşuna akan suyu dahi düşünüyorsa benimde boşuna yaklan yakıtı görmezlikten gelmem insan olarak vede milliyetçi olarak bana yakışmıyacağı için devam edeceğim anlatmaya ister dinlesinler isterse dinlemesinler elbet birkaç kişi çıkıp ta allah razı olsun ustam diyecek onlar bana yeter sağlıklı kalın ERSİN USTA
16 Kasım 2007 14:29
Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

“Biz hiç beceremedik Sevmeyi de Terketmeyi de”

Bayıldım bu şarkıya tek kelimeyle.. Öyle çok sevdim ki bağıra bağıra eşlik ediyorum.. Bıkana kadar da dinleyeceğim muhtemelen ama sözler falan içine müthiş çekti beni Sözlerini de eklemek istiyorum ki bir de siz bakın: Ah ne zormuş bitsin demek Hala severken seni Dudaklarını öpmemek Bir yabancı gibi Bilirsin ayrılık konusunda İyi değiliz ikimiz de Bir kıvılcım yeterdi her zaman Koşup geri dönmemize Değmesin ellerimiz Buluşmasın bu gözler Yine erir gideriz Unutulur yeminler Biz hiç beceremedik Sevmeyi de terk etmeyi de Aşk kokan dudakların Karşısında direnmeyi de Biz hiç beceremedik Sevmeyi de terk etmeyi de Aşk dolu mısraların Karşısında direnmeyi de İşte bir kez daha Durup karşında Belki de son defa Soruyorum sana Bitti mi hikayemiz? Bu ne biçim son böyle? Değmez miydi sevgimiz Savaşıp direnmeye? Biz hiç beceremedik Sevmeyi de terk etmeyi de Kendimize sahip çıkıp Dünyayla yüzleşmeyi de Biz hiç beceremedik Sevmeyi de terk etmeyi de Koktuğumuz o gözlerin Karşısında direnmeyi de Bitmesin
Devamı

Özgürlük mü Mutluluk mu ?

Dün arkadaşımla tartıştığımız konu üzerinde birkaç birşey karalayasım geldi yine. Kendimde ve etrafımdaki diğer “genç” insanlarda gördüğüm en büyük yanılgılardan bir tanesi de özgürlük ve mutluluk kavramlarının karıştırılması. İnsanlar özgür olacaklarını düşündükleri kişiler ile veya o yerler ve konumlarda mutlu olacaklarını da düşünüyorlar. Ama işin aslına bakınca özgürlük, her daim genişletilebilir ve gayet göreceli bir durum. Mesela, maaşlı, bordrolu, plaza ortamında, sabah 8 akşam 6 modunda çalışan insanlar için “home office” ve “open office” ortamlı çalışanlar, sürekli yurtdışı gezilerinde bulunanlar, müşterilerden devamlı organizasyon davetiyeleri alanlar, vs. vs. süper özgür çalışanlar olarak görülebiliyor. Ya da insanlar kendi işlerini yaptıkları zaman patron için çalışmaktan çok daha rahat ve özgür olabileceklerini düşünüyorlar. Aslında iş, özgürlükten çok mutlu olmaya bakıyor gibime geliyor. Sonuçta, kendi işini yapmanın sana mutluluk vereceğine inanıyorsan herşey tamam; ama
Devamı