Bir Çalışan İşe Gelirken Evden Ne Getirmelidir?

Bugüne kadar yaptığım bütün iş mülakatlarında en çok adayın karakterini anlamaya çalıştım. Nasıl bir insan? Arkasında nasıl bir aile var? Değer yargıları ne? Benim karşıma gelene kadar hangi zorlukları aşmış? Konuştuğum bu kişi sahici mi yoksa başka birini mi oynuyor?

Bir çalışanın sahip olabileceği en değerli özellik karakter bütünlüğüdür. Bir iş yeri için en doğru insan bu bütünlüğe sahip olan insandır.

Bu insanlar alçak gönüllüdürler, çünkü kendilerini bilirler.

Hem kendilerine güvenirler hem başkalarına güven duyarlar.

Kendi duygularının farkındadırlar. Ama aynı zamanda etrafındakilerin de ruh hallerini bilirler.

İnsanı anlarlar.

Kimsenin onlara doğruyu göstermesine gerek yoktur. Onlar seçimlerini hep doğrudan yana yaparlar.

Gelişmiş bir adalet duyguları vardır.

Nereden gelip nereye gittiklerini bilen bir halleri vardır. Sanki içlerinde bir pusula vardır.

Bu insanlar her yaştan her cinsiyetten olabilirler. Köyden de gelebilirler kentten de.

Mutlaka en iyi okullardan mezun olmaları gerekmez hatta hiç iyi eğitim almayanlar bile vardır aralarında.

Ama gördüğünüz zaman onları tanırsınız. Kendilerine benzerler.

Karakter bütünlükleri vardır. Onlara hemen güven duyarsınız.

İş hayatında en önemli özellik güvenilir olmaktır. Güven, bütün ilişkilerimizde ihtiyaç duyduğumuz olmazsa olmaz özelliklerin en başında gelir.

Fukuyama’nın dediği gibi “Güven, toplumun sosyal sermayesidir.” Bir toplumda ekonomik refahın yaratılması, bireyler arasındaki güven duygusunun yaygınlığıyla çok yakından ilgilidir.

Çalışanların yönetime güvendikleri bir ortamla, güvenmedikleri bir ortam arasında inanılmaz bir iklim farkı vardır. İnsanların birbirlerine güvendikleri bir şirketi yönetmek ne kadar keyifliyse güvensizliğin hakim olduğu bir şirket de o kadar gergin ve çekilmezdir.

Belirsizliğin arttığı, değişimin hızlandığı dönemlerde şirketleri etkin bir şekilde yönetmek, sıkı denetimlerle değil güven inşa ederek mümkün olur.

Gerek ekonomik gerekse bireysel krizler aslında kişilerin karakter bütünlüğünü test etmede turnusol kağıdı gibidir. Karakter bütünlüğü yoksa hayatın zor sınavlarını aşmak mümkün değildir.

Bir şirketin insani değerlere sahip olması, bunları duvarlara yazmaktan ibaret değildir. Zor zamanlarda iyiden ve doğrudan yana karar alan şirketler, insani değerlere sahiptir. Duvarlara en süslü "değerlerimiz" cümlelerini yazanlar değil.

Columbia üniversitesi yönetim profesörlerinden John Whitney çalışmalarında, masrafların sorgulanmadan onaylandığı organizasyonlarda, bir süre sonra masraflarda bir düşüş olduğunu, çünkü kendilerine güvenilen insanların, bu güvene layık olmak ve güvenin verdiği serbestliği de yitirmemek için daha dikkatli davrandıklarını anlatıyor.

Toyota montaj hattında çalışan işçilere gerekli gördükleri zaman tüm montaj hattını durdurabilme yetkisinin verilmesi de çalışanlara duyulan güvenin bir göstergesidir. Toyota kültürü insanları geliştirmek üzerine kuruludur, iş ortamında güven oluşturmak ve yöneticilerde karakter bütünlüğü aramak bu kültürün önemli bir parçasıdır.

Drucker “Bir çalışanın işe gelirken evden getirmesi gereken tek şey, karakter bütünlüğüdür." diyor.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

“Biz hiç beceremedik Sevmeyi de Terketmeyi de”

Özgürlük mü Mutluluk mu ?