Bazen...

(Bunu yazalı o kadar uzun zaman oldu ve yayınlamadığım halde o kadar çok okudum ki benim için eskidi bile artık..)

Bazen ağzını açtığında aşk akar.. Dökülür kelime kelime.. Yol olur yare doğru..

Bazen acın diline vurur.. Konuşa konuşa bitiremezsin.. Bazen acı sessizlikte vuku bulur.. Ağzın susar yüreğin konuşur o zaman.. Dudakların hareket etmez kalbin susmaz..

Yalnızlık yoldaşın olur bazen.. Öyle sıkı sarılır ki bedenine, hiç gitmeyecek zannedersin.. Onu büyütür, sahiplenirsin.. En sadık da odur zaten.. Her zaman bekler seni bir köşede.. Her ayrılıkta ona koşarsın.. O hep ordadır.. Bilirsin..

Bazen, iç çekişlerin can çekişmelerine dönüşür.. Harcarsın hayatını cebinden.. Ölümden haber beklersin.. Her kapı çalışını ona yorarsın.. Başka beklediğin de yoktur ya zaten.. Ondan başka kapını çalmasını istediğin kimse kalmaz işte bazen..

Hüzne bürünürsün bazen.. Gecelere saklanırsın.. Fona hüzünlü bir şarkı atarsın.. Her zamanki köşene oturursun.. Elini çenene yaslarsın.. Hayal kurmaya korkarken bir pembelikte bulursun kendini.. Sevmezsin ya pembeyi sarmaz seni sanırsın.. Sonra bir bakarsın ki kaybolmuşsun hoşluğunda.. Bulutlarla yolculuklara çıkarsın.. Pamuktan bilirsin ya onları yumuşacık bir uykuya dalarsın üzerlerinde.. Hiç olmadığın bir huzurla.. Hiç uyuyamadığın kadar uyursun orda..

Gülüşler suratında donar kalır bazen.. Söversin hayata.. Sana vermedikleri için, senden aldıkları için.. Koyverirsin yaşları.. Bazen sessizce bazen çığlık çığlığa ağlarsın..

Bilirsin bazen.. Bu dayanılabilir bir acı değil dersin.. Güçlü olduğunu bilirsin.. İçinde tuttukların çağıl çağıl akarken insanlar şaşırır neşene.. En çok o zaman gülersin.. En çok aşkı gördüğünde kahkaha atarsın dalga geçerek.. İçin ağlar, sızlar.. Ölür her dakika orda bir şeyler.. Terkeden her gün tekrar terkeder seni.. Her gün tazelenir yaran.. Kabuk bağlamaz bir türlü.. Her kahkaha daha derinleştirir onu.. Saklamak daha da zorlaşır her an..

Bazen öldürürsün onları kafanda.. Çünkü ölüm daha kabullenilebilir bir gerçekliktir.. Öldüğünde nefret etmezsin, kötü söz söylemezsin çünkü.. Bir tek iyi şeyleri hatırlarsın çünkü o zaman.. Böyle olması gerektiğini bilirsin.. Zamanın geldiğini bilirsin.. Susar kabullenirsin.. Sessizce dualar edersin.. Mutlu olduğun zamanları düşlersin.. Yüzünü silmezsin aklından.. Silmek zorunda kalmazsın o zaman.. Kalbinde durması sorun olmaz o zaman.. Özlemek suç olmaz.. Ardından ağlamak yadırganmaz.. Sevdiğini söylemek zor olmaz.. Minnetle anmana kimse kızmaz.. Savunman ya da suçlaman gerekmez.. Açıklama istenmez.. Neden gittin denilmez.. Nefret etmek gerekmez.. Herhangi bir beklentin olmaz.. Nerde olduğunu bilirsin, sebepleri bilirsin, yarın nerde olacağını bilirsin.. Merak edecek bir şey olmaz.. Olsa bile bunlar içini böyle derinden acıtmaz.. Tutulmamış sözler için şikayet edilmez.. Yarım kalanlara sessizce itiraz edilir ama aynı zamanda uygun bir bahanesi olduğu bilinir.. Bir gün huzuru bulacağını bilirsin o zaman.. İyi dileklerde bulunabilirsin.. Geçmişin yalanlarla dolu olduğunu düşünmezsin.. Tutunabilirsin..

Elinin ayağının takadi kesilir bazen.. Tutmaz olurlar.. Yemek yiyemezsin ya pek bir de üzerine kaşığını düşürüp durman güldürür insanları.. Bilmez kimse.. Anlamaz.. O boşluğu anlatamazsın ya kimseye.. Gülersin onlarla.. Alırsın kaşığını düştüğü yerden.. Devam edersin yaşamaya kaldığın yerden.. Gittiği yerden..

Bitsin istersin içindeki savaş bazen.. Sabrının sonuna gelmişsindir.. Dayanamazsın ya artık çekip gitmek istersin.. Bırakıp gitmek istersin.. Ama yoktur bunun bir yolu, oluru.. Kendinden kaçamazsın ya kalırsın savaşın orta yerinde.. Hiç istemediğin bir halde.. İstemediğin bir biçimde.. Savaşır durursun kendini parçalayarak.. Tüm silahların sana karşıyken.. Yalnızca daha fazla acırken..

Bazen anlatmak, içini dökmek, haykırmak için delirirsin.. Çığlıkların duyulmaz.. Yalvarışların anlaşılmaz.. Dilin dolaşır.. Kalbin sıkışır.. Sesin titrer..

Bazen normal bir günde, günün normal bir saatinde, her şey yerli yerindeyken bir müzik sesi gelir kulağına.. Anıları yıkar üzerine.. Yaşlar hücum eder gözlerine.. Kaçarsın alelacele.. Göstermezsin saklarsın onları.. Geçinceye kadar oturursun kocaman bir boşlukta.. Kapıları sürgülersin.. Bitmesini beklersin.. Bazen bitmek bilmez.. Büyüdükçe büyür.. Nehir olur, şelale olur.. Gürül gürül akan bir dere olur.. Kapılıp gidersin, sesini koyverirsin.. Kulaklarını tıkarsın kendi bağrışlarına.. Kendin bile dayanamazsın çünkü onların içindeki acıya.. Kaçarsın.. Kendinden bile.. Gözlerini kaparsın yalnızlığına..

Hastalanırsın bazen.. Ağzına bir lokma koyamazsın.. Miden almaz hiçbir şeyi.. Aldığını da atar bazen.. Geçecek dersin.. Bitecek dersin.. Beklersin.. Kendi kendini tedavi edersin.. Etmeye çalışırsın.. İyi olduğuna inanırsın bazen.. Geçti zannedersin.. Rahat bir nefes alırsın.. Huzur dersin.. Ne güzel dersin.. Gecenin karanlığı üzerine üzerine çöker sonra.. En başa dönersin.. Hep başa dönersin.. Hep yeniden başlarsın.. Hiç ilerlememişsin gibi.. Hiç kazanmamışsın gibi.. Yendim dediğin her an yenilirsin..

Bazen yazmak için yüreğindekileri, içinde kopan fırtınaların üstüne bir battaniye örtersin.. Titreyen ellerine rağmen kalem tutarsın.. Bilirsin rahatlamanın tek yolu bu.. Çaba üstüne çaba harcarsın.. Gözyaşları içinde yazarsın her yazını.. Kimse bilmez.. Okur geçerler.. Sokakta yanından geçen insanlar kadar tanırlar seni bu anlattıklarına rağmen.. İçlerine işlemez, dokunuş olmaz yüreklerinde.. Susar gidersin.. Başka bir yazıya kadar.. Başka bir hayata kadar.. Başka bir bahara kadar..

Hep beklersin sen.. Aynı yerde.. Bir adım ilerlemeden..

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

“Biz hiç beceremedik Sevmeyi de Terketmeyi de”

Özgürlük mü Mutluluk mu ?