Kayıtlar

Mayıs, 2009 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Aşk nefrete dönüştüğü an, En Yakın Dostun Düşmanındır.

Ayrılıklardan bir hazinesi olur insanın zamanla. Acı ve hüzün dolu bir hazine... Yüreğin bir köşesinde saklı tozlu bir sandıkta. Bitişlerle. “Elveda”larla. Yarım kalmış dostluklarla. Kavgayla sonlanmış arkadaşlıklarla. Nefrete dönüşmüş aşklarla. Ateşi sönmüş aşklarla. Sonraları komik gelen flörtlerle. Bozulan ortaklıklarla. Ayrılan yollarla. Uzaklaşan ellerle. Soğuyan gülüşlerle. Gitmişlerdir. Kiminden bir isim kalır geriye sadece. Kiminden komik bir cümle, - zamanla yitirmiştir esprisini. Kiminden bir şaka. Kiminden kendine özgü bir hitap şekli. Kiminden bir hediye, -ilk zamanlar gördükçe ağlamışsındır sonra o kadar acıtmaz ama yine de kaldırıp atamazsın bir türlü. Bir anı, bir gülüş. Kiminden rehberde gezinirken “ne yapıyordur acaba şimdi, arayıp bir sorsam mı?” diye aklından geçirdiğin bir telefon numarası - aramazsın ama. Kiminden bir türlü silmeye kıyamadığın bir mesaj, ateşe veremediğin bir mektup... Her şey sonsuza kadar öyle güzel gidecek gibi görünürken an gelir çatlar birliği

Ortaköy de Bulutlu Bir Geceden...

Bulutlu bir geceydi. Bulutlu bir gecenin ortasında, denizin kenarında, dalgaların küçük sıçrayışlarını seyrediyordum. Başımı kaldırıp göğe baktım. Geçip gidiyordu yine gri bulutlar hiçbir şeye aldırmadan. Hep böyle idi zaten bu gri bulutlar. Hep kendilerini düşünür, aldırmazlardı onlara bakanlara. Biraz durup biz de bize bakanlara bakalım, demezlerdi. Geçip giderlerdi işte öyle. Sessizce… Alay edercesine… Yanımda gönülsüz duranlarıma “beni biraz sessizliğimle bırakın” dedim. Sağ olsunlar beni benimle bırakıp biraz daha ısınacakları bir kuytuya gittiler az geride. Biraz daha baktım dalgaların siyahına. İçime çektim denizin kokusunu. Ne kadarda karanlıktı. Ah ettim kocaman, içimden. Oturdum sonra lambanın yanındaki banka. Puşime sıkı sıkı sarıldım. Bankın ortasına geldim. Deniz müthişti. Gece lacivertti, deniz de lacivertti. Gri bulutlar hareket ediyordu ağır ağır. Derin bir nefes aldım aşina olduğum iyot kokusundan. Çevremdeki hareketleri izlemeye devam ettim. Sol tarafta Ortaköy Camisi

"İşten atılırsam, şirket şifrelerini çalarım"

Cyber-Ark'ın IT çalışanları arasında yaptığı anket oldukça ilginç sonuçlar ortaya koydu. Anket katılımcılarının yüzde 88'lik bir bölümü işten atılacakları anladıkları anda, şirket CEO'sunun şifreleri ve müşteri iletişim bilgileri dahil herşeyi çalabileceklerini itiraf etti. "Ne tür bilgileri ele geçirirsiniz" sorusuna verilen en popüler cevapler ise şöyle: CEO'nun şifreleri, müşteri veritabanı, Ar-Ge planları, finansal raporlar, şirket şifreleri ve birleşme-satın alma planları. Kimlik yönetim çözümleri geliştiren Cyber-Ark'ın gerçekleştirdiği ankete 300 IT profesyoneli katıldı. Araştırma ile ilgili konuşan Cyber-Ark'ın kurucusu Udi Mokady, şirket yöneticilerinin; IT birimlerinin bildiği şifrelerden çoğunlukla habersiz olduğuna dikkat çekilirken, konunun fazlaca ihmal edildiğine dikkat çekti. Yüzlerce sunucu ve uygulamaya tam yetki ile erişmeyi sağlayacak şifrelerin, genelde uzun aralıklarla değiştirildiğini ve işten ayrılan bir IT personelinin başka bi